Bolivya’da 20 Ekim’de yapılan başkanlık seçimlerini Evo Morales’in kazanmasının ardından ABD’nin hakimiyetindeki OAS (Amerika Devletleri Örgütü), seçimlere hile karıştırıldığı iddiasını öne sürdü ve bu iddia ile harekete geçen, muhalif adayı destekleyen ırkçı ve gerici çeteler Bolivya sokaklarını terörize etmeye başladılar.
Bu çetelerin saldırılarına ordunun müdahale etmeyeceğini açıklaması ve polisin bazı unsurlarının bu provokasyona fiili olarak katılmasıyla devam eden sürecin Evo Morales’e ve ülkenin yerli halkı ve emekçilerine karşı darbe girişimi olduğu ortaya çıktı. Nitekim Morales, artan şiddet karşısında hükümet görevlilerinin ve ilerici liderlerin can güvenliğini göz önünde bulundurarak “seçimlerin yenilenmesi” kararını açıklamış ve ardından istifa etmiş, bu karara rağmen darbeci güçler şiddet kullanımını artırmıştır. Yaşanan, adlı adınca darbedir.
Evo Morales’in %47,8 oy oranı ile ilk turda seçimleri kazanmasının ardından, Morales döneminde ülkenin emekçi halkının elde ettiği kazanımların geri alınması ve emperyalizmin Bolivya’da ağırlığını arttırmak, kıtanın antiemperyalist dayanışmasının önüne geçmek için işbirlikçi unsurların kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu unsurların başındaki isim olarak öne çıkan, aynı zamanda ABD yanlısı gerici bir patron olan Luis Fernando Camacho’nun “Morales’in olmadığı bir seçim istediklerini” açıklaması, emperyalizmin ve Bolivya’daki patron sınıfının niyetini açık etmektedir.
Morales döneminde yoksulluğun ve işsizliğin ciddi oranda azaldığı, dünyaca öneme sahip madenlerin kamulaştırıldığı, nüfusun ve yoksul kesimin çoğunluğunu oluşturan yerli halkın refah düzeyinin ve toplumsal süreçlere katılımının arttığı bir dönemden sonra, kamulaştırılan işletmelerin eski sahibi olan ailenin bir üyesinin Morales’e ve Bolivya halkına karşı ABD işbirliği ile yürütülen provokasyona önderlik etmesi, dini ve ırkçılığı ön planda tutması, Latin Amerika tarihinde hep tekrarlanan bir durumdur. ABD Monroe Doktrini’ni sürdürmek istemekte, “arka bahçesi” olarak gördüğü Latin Amerika üzerindeki nüfuzunu arttırmak için darbeler planlamakta ve darbecilere destek vermektedir.
Latin Amerika daha önce sömürgecilerin, emperyalistlerin girişimini boşa çıkarmış, sömürgecilerin yerli işbirlikçilerini hayal kırıklığına uğratmış, gericiliğe ve ırkçılığa karşı yüzyıllara yayılan özgün mücadele deneyimine sahiptir. İçinden geçtiğimiz, kıtada emekçilerin kendi haklarına sahip çıkmak için yeniden harekete geçmeye başladığı dönemde, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı Bolivya halkının gerekli cevabı vereceğine inanıyoruz. Bolivya halkının ve onun meşru temsilcisi Evo Morales’in yanındayız.
José Martí Küba Dostluk Derneği
Yönetim Kurulu