Küba devriminin daha ilk günden itibaren yoğunlaştığı üç önemli alan vardır: Tarımda radikal toprak reformu, özellikle kadınlara odaklanmış okuma yazma seferberliği ve sağlık sistemi düzenlemeleri. Yeni sağlık sisteminin dört temel direği, parasız hizmet, basamaklı sağlık sistemi, yönetimin desantralizasyonu ve toplum katılımıdır.
Küba’nın en başarılı olduğu alan sağlıktır ve bunu sağlayan şey sosyalist devrimin kendisidir. Küba devriminin karakteristiği Parti’nin ve devletin halkın sağlığına verdiği önemdir.
Küba devriminin en önemle üzerinde durduğu konuların başında toplumun politize edilmesi ve yönetime aktif katılımının sağlanması gelir. Küba’da bütün yasal değişiklikler çok yaygın bir tartışma sürecinin sonunda gerçekleştirilir.
Şimdiye kadarki sosyalizm deneyimleri içinde halkın yönetime katılımını en fazla derecede başarmış ülke Küba’dır. Küba’da yerel sağlık otoritelerini, yerel seçimlerde belirlenen halkın sağlık komisyonları göreve getirir ve görevden alır.
Katılımın başarıyla yaşama geçirildiği alanlardan birisi aşılamadır. Küba pek çok bulaşıcı hastalığı, lise ve üniversite öğrencilerinin, Devrimi Savunma Komiteleri’nin ve Küba Kadın Federasyonu’nun aktif katılım gösterdiği aşılama kampanyaları sayesinde ortadan kaldırmıştır.
Bütün bunlarla bağlantılı olarak Küba’da en prestijli meslek hiç tereddütsüz hekimliktir. Küba’da hekim olmak bir ayrıcalıktır. Ayrıcalığı tanımlayan şey hekimlerin çok para kazanıyor olmaları değildir. Küba’da hekimlik en fazla derecede sorumluluk gerektiren meslek olduğu için prestijlidir.
Bu nedenle Kübalı hekimlere ‘Fidel’in hekimleri’ demekte hiçbir sıkıntı yoktur. Fidel’in Havana Tıp Fakültesini sık sık ziyaret ettiği ve bu ziyaretlerinde kendisine gösterilen ilginin ne muhteşem seviyede olduğu herkesçe bilinir. Sağlığa ve hekimlere verilen önem bir yandan da Küba’nın dünyanın geri kalmış ülkelerine gönderdiği sağlık ordusundan ve bu ülkelerden kendi tıp fakültelerine kabul ettiği öğrencilerden de bellidir. Küba bütün bunlar için hiçbir karşılık gözetmez.
Küba’nın en meşhur şeylerinden birisi de aile hekimliği sistemidir. Sistem 1973’de Fidel tarafından önerilmiştir ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyanın en iyi birinci basamak sağlık sistemi olarak nitelenmiştir.
Fidel gerçekten çok büyük bir iş başardı. Küba ve Küba sağlık sistemi onun eseridir. Küba halkının devrime, sağlık sistemine ve hekimlere verdiği destek Fidel’in devrimle ne denli bütünleşmiş olduğunun kanıtıdır.
Küba’nın gösterdiği en önemli şeylerden birisi, sağlıkta başarılı olabilmek için fazla paranın gerekmediği ve çok az kaynakla bile sağlık hizmetinin tamamen parasız sunulabileceğidir. Bu artık dünya halklarının politik mücadelesine yol gösterecek bilimsel bir doğrudur.
Küba sağlıktaki başarısını çok basit, çok akılcı, çok insani politikalara ve Küba halkını bu politikalar için mobilize edebilmesine borçludur. Ve bütün bunlar sosyalizmin olanaklı kıldığı değişikliklerdir.
Yaşasın Fidel, yaşasın Küba, yaşasın sosyalizm.
İlker Belek