Küba Ulusal Cinsel Eğitim Merkezi (CENESEX) direktörü Mariela Castro, Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Haftası kapsamında verdiği basın konferansı sırasında “Küba’da LGBT hakları Komünist Parti’nin geliştirdiği siyasetin sürekliliğine bağlı” dedi.
teleSUR’un haberine göre, uzun süredir LGBT hakları için mücadele veren ve Küba Ulusal Meclis üyesi olan Mariela Castro, önümüzdeki dönem başlayacak olan Küba anayasa reformu sürecinde eşcinsel evliliğin anayasal bir hak olması için teklif sunacağını açıkladı. Küba’da anayasal reform yıllardır öneriliyor ve 19 Nisan’daki veda konuşması sırasında önceki Devlet Başkanı Raúl Castro, anayasa reform sürecinin önümüzdeki Temmuz ayı itibariyle başlayacağını söylemişti.
Konuşması sırasında Mariela Castro “Yeni yasalar hazırlanmasını değil varolan yasalarda değişiklik yapılmasını öngören önerilerimiz var. Böylece, eşcinsel evlilik gibi başlıklar daha hızlı bir şekilde ele alınmış olacak” dedi.
CENESEX’in direktör yardımcısı Manuel Vazquez ise, evliliği kadın ve erkek arasındaki birliktelik olarak tanımlamayan yasa değişikliğini teşvik etmek için Mariela’nın meclisteki ulusal temsilcilik vasfını kullanacaklarını belirtti.
Mariela ayrıca, sadece anayasada değil ceza ve aile yasalarında da şiddet ve homofobi üzerine daha sert yaptırımların gerekliliğinden bahsetti. 2013’te Çalışma Yasası projesine LGBT ayrımcılığına karşı yeterince kararlı olmadığı için karşı oy kullanan tek kongre üyesi oydu.
Hem Komünist Parti’nin hem de hükümetin LGBT haklarını içeren eğitim programlarını desteklediğini, ama CENESEX’ten “yavaş ilerlemelerini ve önyargıları dikkate almalarını” istediklerini söyledi.
“Birçok yerde dirençle karşılaşıyoruz. Yasa tartışmaları sırasında daha geniş bir mutabakat oluşturabilmek için eğitmeye devam etmemiz gerektiği söyleniyor” diyen Mariela, Küba’nın tarihsel olarak ataerkil ve homofobik bir toplum olduğunu ve bu yüzden mecliste LGBT hakları açısından çok az ilerleme gerçekleştiğini belirtti.
Mariela, Küba’nın yeni Devlet Başkanı Díaz-Canel’in adadaki LGBT hakları konusunda duyarlılığını kanıtladığının altını çiziyor. Díaz-Canel hakkında değerlendirmelerine şu sözlerle devam etti: “Komünist Gençlik Birliği’nde (UJC) çalışan bir partiliyken, CENESEX’i sorumlulukları arasına alan genç bir adamdı, bu sayede konu hakkında formel bir eğitimden geçmiş oldu. Villa Clara’da parti sekreteri olduğunda konuya hakim biriydi.”
Díaz-Canel, Komünist Parti’nin Villa Clara parti sekreterliği görevini yaparken, 1990’lı yıllarda LGBT topluluğu ve sanatçılarının simgesi haline gelen “El Mejunje” Kültür Merkezi’ni destekledi ve savundu.
Mariela ayrıca annesi Vilma Espín’in Komünist Gençlik Birliği liderlerini kapsayıcılık anlamında eğitmek için çok fazla özen gösterdiğini, Díaz-Canel’in örneğinde olduğu gibi bazılarının üzerinde çalıştığını söyledi.
“Bu konuda halihazırda duyarlılığı olan birisine sahip olduğumuz için şanslıyız, ama babam Raúl Castro da annemin tedrisatından geçti. Bu sayede Raúl, mutabakata ulaşabilmemiz ve bu konunun Küba Komünist Partisi içinde anlaşılması için sürece öncülük etti.”
Mariela ayrıca, LGBT hakları konusundaki planlamaların sadece liderlerle değil, aynı zamanda Küba’da Komünist Parti’nin geliştirdiği siyasetin sürekliliğine bağlı olduğunu açıkça belirtti.
Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün kapsamındaki faaliyetler Havana ve Pinar del Río’da 18 Mayıs’a kadar devam edecek, okullardaki toleransı ve kapsayıcılığı teşvik etmeye, çocuklardaki önyargıyı kırmaya yönelik mücadeleyi öğretmeye odaklanacak.