Küba’da 26 Kasım’da seçimler düzenlenecek. 168 yerel meclisteki 12,000’den fazla koltuk için 27,000’in (ilk listede 60,800 aday mevcuttu) üzerinde aday yarışacak. Seçimlere katılan adayların %65’i hali hazırda meclislerde görevi bulunmayan adaylardan, %35’i de kadınlardan oluşuyor.
soL’un notu: Kapitalist dünyadaki “seçimler”, büyük tekellerin müdahalesi ve medya parlatması ile gittikçe bir “oyun”a dönüşürken, tekelci medya tarafından devamlı suçlanan Küba’da seçimler “temsil” üzerinden değil, “katılım” üzerinde gerçekleşiyor. Küba’da yaşayan İrlandalı Sean J Clancy’nin 17 Kasım’da Green Left Weekly’de yazdığı bu yazı, özellikle Amerikan medyasının Küba’nın seçim sistemine ilişkin yaydığı yalanları teşhir ediyor ve Küba sosyalizminin halk örgütlülüğüne dayanan siyasal sisteminin gerçeklerini okurlarla paylaşıyor.
Medya Küba’yı bir “diktatörlük” olarak resmetmek için sonsuz çaba harcasa da, Kübalıların yerelden başlayarak ulusal parlamentoya kadar görev alacak yetkilileri seçtiği seçim sürecinin başlaması medyada kendine yer bulamadı.
26 Kasımda gerçekleşecek yerel meclis seçimleri için aday seçimlerine hâlihazırda Küba halkının %78’i katılım gösterdi. Hiçbir adayın %50 oya ulaşamaması durumunda seçimlerin ikinci ayağı için 5 Aralık tarihi belirlendi.
168 yerel meclisteki 12,000’den fazla koltuk için 27,000’in (ilk listede 60,800 aday mevcuttu) üzerinde aday yarışacak. Seçimlere katılan adayların %65’i hali hazırda meclislerde görevi bulunmayan adaylardan, %35’i de kadınlardan oluşuyor.
Sürecin ikinci adımı, bölge parlamentoları ve Ulusal Meclis için temsilcilerin seçilmesi de, önümüzdeki yıl gerçekleşecek. Devlet Başkanı Raul Castro, önümüzdeki yıl içerisinde Ulusal Meclisin seçimini takiben devlet başkanlığını bırakacağını açıkladı.
Aşağıda, Küba’da yaşayan İrlandalı Sean J Clancy, medya ve eleştirmenlerin sürekli dile getirdiği Küba hakkındaki bazı hurafeleri ortadan kaldırıyor.
1) Küba seçimleri genellikle iddia edildiği şekilde “Tek Parti” sistemine dayanmıyor ve “hiçbir partinin dahil olmadığı” iki aşamalı bir seçim sistemi olarak örgütleniyor.
Küba Komünist Partisi (PCC), parti kavramının genelde çağrıştırdığı şekilde bir politik parti değil. PCC’nin (veya başka bir partinin) adayları seçimlere katılmıyor.
Bu sistem parti politikaları merkezli sistemlere göre birçok eşitsizliği ve dengesizliği ortadan kaldırıyor ve daha adil ve daha demokratik bir seçim sürecine olanak sağlıyor.
Yerel hükümet adayları seçim sürecinin ilk basamağında, kişisel yeteneklerine göre, komşuları ve çevreleri tarafından açık, şeffaf ve toplum merkezli bir süreçle seçiliyor. Seçim gününde gizli oy yöntemiyle seçim yapılıyor.
2) Adaylar seçim kampanyaları için herhangi bir para harcayamıyor (böyle bir harcamaya gerek de bulunmuyor) veya vaatler veremiyor. Tüm adaylara – politik, sosyal ve ekonomik arka planlarından bağımsız olarak- tüm seçmenlere ve medyaya eşit erişim hakkı tanınıyor.
3) Her adayın bilgileri, deneyimleri, yetenekleri ve uygunluklarına ilişkin bilgiler, ilgili adayın pasaport fotoğrafı ile birlikte CV şeklinde tek tip bir sunum ile tüm seçmenlerin erişebildiği kamu binalarına ve kamusal alanlara asılıyor.
4) Halk oldukça iyi örgütlenmiş ve güvenli olan demokratik sürece katılması yönünde cesaretlendiriliyor.
Oy vermek zorunlu değil, ancak geleneksel olarak seçmenlerin %90’ından fazlası gönüllü olarak seçimlerde oy kullanıyor.
Göçün toplumsal dokuya bu kadar içki olduğu bir ülkede, gerçekte çıkan seçime katılım oranının genelde kaydedilenden daha yüksek olduğu düşünülebilir, çünkü insanlar seçim gününde oy kullanma bölgelerinde olmayabiliyor.
5) Seçmenler oy pusulasında bir aday, birden çok aday veya bütün adaylar için oy kullanabiliyor. Seçilebilmek için her adayın toplam oyların en az %51’ini alması gerekiyor.
Eğer seçim bölgesinde hiçbir aday bu kotaya ulaşamıyorsa ikinci bir tur düzenleniyor.
6) Küba’da politikaya katılım esas olarak, bir kariyer yolundan ziyade yarı zamanlı (ama zaman tüketmeyen) ücretsiz gönüllü bir kamu hizmeti olarak görülüyor. Fedakârlardık ve çaba gerektiriyor.
Tam zamanlı komisyonlardan birinde görev almak durumunda kaldığı için işlerini bırakan parlamenterler, bu yasama organında aldıkları görevler dolayısıyla aldıkları ücret, bırakmak zorunda kaldıkları işlerinde aldıkları ücret ile aynı oluyor ve bu komisyondaki işleri sonlandığında önceki işlerine geri dönüyorlar.
7) Küba’nın seçim ve demokrasi modeli “temsil” den öte “katılıma” dayanıyor.
Herhangi bir yasayı meclisten geçirmeden önce, yasa yapıcılar genellikle milyonlarca yurttaş tarafından ulusal çapta düzenlenen binlerce toplantıda ve toplumsal örgütlenmelerin iç kurullarında dile getirilen önerileri, teklifleri ve sıkıntıları dikkate alıyor.
Kamuoyunun düşünceleri politik karar alma sürecine direk etkide bulunmuyorsa da, bu düşüncelerin dikkate alınması için bu şekilde araçlar geliştirilmiş olması diğer sözde” üstün” sistemlerde bulunmayan bir özellik.
8) Seçim sürecinin ikinci aşamasında Ulusal meclisin bölgesel ve ulusal bölmeleri için adayların seçimi Küba’nın temsili kitle örgütlerinin yetkili üyeleri tarafından yapılıyor. Bu örgütlerden bazıları: Küba Sendikalar Kongresi, Küba Kadınlar Federasyonu, Ulusal Küçük Çiftçiler Federasyonu ve Üniversite ve okulları kapsayan birlikler.
Yüksek meclislerin bileşimini oluşturacak olan adayların %50’sine yakını yerel hükümetlere seçilmiş olan adaylardan geliyor. Bu adaylar hem yüksek mecliste hem de kendi yerel organlarında görev alıyorlar.
Adayların geri kalanı liyakate göre aday gösteriliyor ve ilgili yetenekleri, politik önerileri, tecrübeleri ile en çok ihtiyaç duyulacakları bölgelerden aday gösteriliyor.
9) Tüm seçilenler kendi seçildikleri bölgedeki insanlar adına meclislerde konuşuyor ve ulusal ve yerel politik gelişmelere ilişkin bilgileri kendi mahalli meclislerinde aktarıyor.
Bu meclislerin görevli olduğu yerlerde yaşayan halk bu toplantılarda, çöplerin toplanmasından, sokak ışıklandırmasına ve ulusal vergi poltikasına, bürokrasinin yok edilmesinden dünya ilişkilerine ilişkin her konuda görüşlerini özgürce (ve genellikle gürültülü bir biçimde) dile getirebiliyor.
10) Küba’nın özgün ve egemen seçim modeli, herhangi bir seçilmiş kişinin veya atanmış görevlinin parasal ve maddi karşılıklar için politik ve yönetsel kayırmalar içerisine girmesini engelliyor.
Küba modeli, dünyadaki her modelde olduğu gibi eleştirilecek yanlara ve kusurlara sahip olsa da yolsuzluğun önlenmesi konusunda diğer ülkelerde uygulanan modellere göre daha başarılı.
Demokratik bir seçim süreci olan bu modelden çok şey öğrenilebilir.
Source: Green Left Weekly
Çeviri: Erdem Ekyol
http://haber.sol.org.tr/sol-ceviri/kubadaki-secimler-hakkinda-10-gercek-218467