Küba’nın yeni trova akımı içinde şekillenen ve çok sevilen müzisyenlerinden birisi Gerardo Alfonso’nun evine konuk olma şansı bulmuştum. Yabancı merakıyla toplumsal konular hakkında sorular soruyordum. Önde gelen bir sanatçının gözünden sosyalizmi merak ediyordum. Büyük bir nezaketle vakit ayırmıştı. Tüm Kübalılar gibi pek çok şeyden şikayet ediyordu. Hem de ağır bir eleştirel dille. Şeytan dürttü, neden sokağa çıkıp protesto etmiyorsunuz, deyiverdim. Omuzlarından alıp kendini geriye doğru uzattı. Bana biraz uzaktan baktı. Uzaylıymışım gibi. “Neden sokağa çıkayım,” dedi gururu incinmişçesine ve ekledi “burada televizyon halka ait, gazete de öyle ve ben Küba Yazarlar ve Sanatçılar Birliği üyesiyim.”
Fidel’in Küba’sında siyasi sistem, anlaması en fazla gayret gerektiren alanlardan. Küba da dahil olmak üzere şu anda dünya üzerinde bulunan tüm toplumlar karmaşık, uzmanlaşmış toplumlar. Toplumsal hayatı düzenlemeye dönük kararlar alırken belirli temsiliyet mekanizmalarını her yerde işletmek zorundayız. Ancak temsiliyet mekanizmaları inşa etmenin seçimlerden farklı yolları olduğunu, seçimlerin ise partiler arası rekabetten farklı biçimler alabileceğini çoğu zaman unutuyoruz. Küba ise ufuk açıcı bir örnek…
24 Şubat 1976 tarihinde kabul edilen Küba Cumhuriyeti Anayasası’nın 1. maddesinde Küba siyasi sistemi şöyle tanımlandı: “Küba bağımsız ve egemen bir sosyalist işçi devletidir; siyasi özgürlük, sosyal adalet, bireysel ve kolektif refah ve insani dayanışma adına herkesin katılımı ile ve herkesin iyiliği için örgütlenen birleşmiş ve demokratik bir cumhuriyet olarak kurulmuştur.” (1)
Küba’da tek bir siyasi parti var: Küba Komünist Partisi (KKP). KKP, 1965 yılında Küba devrimine katılmış belli başlı siyasi iradelerin kendilerini bir araya gelmek üzere feshetmesiyle kurulmuştur. Dolayısıyla Küba’da tek parti demek ülkedeki ilerici siyasi birikimin bütününün devrime sahip çıkma düşüncesi etrafında ve Fidel önderliğinde birleşmesi demektir. KKP halkın bütünü tarafından meşru ve tarihsel öncü olarak kabul edilir.
KKP seçimlerde aday gösteremez, adayları destekleyen seçim kampanyaları yapamaz. KKP’nin işlevi topluma dönük siyasi ve ideolojik önderliktir. Bir örnek verelim: 2011 yılında KKP “Parti’nin ve Devrim’in Siyasi ve Ekonomik Rehber İlkeleri” başlıklı bir taslak metin yayınladı. Bu metin ülke genelinde milyonlarca insan tarafından işyerlerinde, mahallelerde, parti birimlerinde, sendikalarda, federasyon ve birliklerde tartışıldı. Tartışmalar neticesinde taslak metinde kayda değer değişiklikler yapıldı ve Ulusal Meclis’e KKP tarafından son haliyle sunuldu, meclis tarafından kabul edildi. Bugün hala ülkede alınan kararlara rehberlik eden bir temel olarak işlev görüyor. (2)
Peki partisiz seçimler vesilesiyle ulusal meclis nasıl oluşturulmuştu?
Küba’da tüm toplumu kapsayan belli başlı kitle örgütleri var. Bunlar; Devrimi Savunma Komiteleri, Küba Kadın Federasyonu, Kübalı İşçiler Sendikası, Üniversite Öğrencileri Federasyonu, José Martí Öncüler Örgütü, Küba Çiftçiler Birliği, Kübalı Yazar ve Sanatçılar Birliği vb. örgütler.
Devrimi Savunma Komiteleri devrimden hemen sonra ABD’nin terörist eylemlerine karşı halkı milis kuvveti olarak örgütlemiş bir kitle örgütü. Mahalle temelinde birkaç yüz kişiyi kapsayan Devrimi Savunma Komiteleri tüm adaya yayılıyor. Günümüzde mahalledeki yaşlıların iyi halinden, kan bağışı kampanyalarının örgütlenmesine, plastik geri dönüşümü için mahalledeki çocukları harekete geçirmekten geceleri mahallede bekçilik görevini gönüllü usulde sürdürmeye kadar muhtelif sosyal işlevlere sahip. En önemli işlevlerinden birisi de seçimlerle alakalı. Birkaç Devrimi Savunma Komitesi aşağı yukarı 500 kişiyi bir araya getirecek şekilde birleşiyor ve bir seçim bölgesi oluşturuyor.
Bu seçim bölgelerinde insanlar bir toplantıda bir araya geliyor ve temsilcilerini belirliyorlar. Doğrudan, yüz yüze yapılan bu seçimlerde belirlenen temsilciler otomatik olarak ilçe meclisi üyesi oluyor.
İl ve ulusal düzeyde temsilciler belirlenirken aylar süren bir aday belirleme süreci işliyor ki dananın kuyruğu seçim günü sandık başında değil bu aday belirleme sürecinde kopuyor. Aday belirleme süreci yukarıda sıralanan kitle örgütü temsilcilerinden meydana gelen komisyonlar tarafından yürütülüyor ve her bir yerellikte bu komisyonlara ilgili Kübalı İşçiler Sendikası temsilcisi başkanlık ediyor.
Aday belirleme komisyonlarının bir sorumluluğu; Devrimi Savunma Komiteleri tarafından seçilen yani mahalle düzeyinden gelen temsilcilerin kayda değer bir oranda üst organlarda görev almasını sağlamak. Öte yandan mahalli düzeyde temsiliyetin iş görmediği toplumsal çıkarlar/kesimler var. Bunlara da il ve ulusal meclis düzeylerinde temsiliyet sağlamak temel bir sorumluluk. Örneğin Küba Kadın Federasyonu Başkanı’nın ya da Çiftçi Birliği Başkanı’nın yer almadığı bir ulusal parlamento Küba’da düşünülemez. Her yasa taslağında bu kesimlerin de bir görüş, itiraz, düzeltme hakkı var. Aday belirleme komisyonları aylarca yoğun bir müzakere yürütür. Olası adayların, bir önceki dönem temsilcilerinin kendileriyle, siyasi görev yaptıkları kuruldaki yoldaşlarıyla, çalışma arkadaşlarıyla, komşularıyla, halihazırda görev yapan il ve ilçe meclisi üyeleriyle, örgütlerin yerel ayaklarıyla görüşmeler uzar gider. Ta ki mevzubahis kişi de dahil olmak üzere herkes arasında uzlaşı sağlanana kadar!
Küba demokrasisi burada bitmiyor. Seçilmişler, seçmenler tarafından bir sonraki seçimleri beklemeden görevden alınabilirler. Seçilmişler seçildikleri görevler için maaş almazlar. Görevleri bir iş değil toplumsal sorumluluktur. Bazı durumlarda (meclis başkanlığı ya da çalışma komisyonu üyeliği gibi durumlarda) işlerinden izinli sayılıp aynı maaşı almaya devam edebilirler. Küba’da seçimler sırasında sandık güvenliği ilköğretim öğrencileri tarafından sağlanır. 16 yaşın üzerindeki her vatandaş oy kullanabilir.
Tabi adaylar sandıkta da bir sınav verir. Seçim sandığına gelen seçmenlere aday belirleme komisyonları tarafından önerilmiş adayların seçimden seçilerek çıkması için en az % 50 +1 oy alması gerekir. Her düzeyde. Örneğin Fidel aday gösterildiği x yerellikteki sandıktan % 50 +1 oy almaması halinde, meclise giremezdi. Meclise giremeyen Fidel, Devlet Konseyi’ne ve ardından Devlet Konseyi Başkanlığı’na seçilemezdi.
Bazı rakamlar vermek gerekirse; 2013 yılında Ulusal Meclis’e giren 612 temsilcinin % 46,4’ü aynı zamanda belediye meclislerinde görev yapmakta, yani mahalle temelinden gelmekte. Meclisin yaş ortalaması 48. Üniversite mezunu temsilcilerin oranı % 82,68. Meclisin % 48,86’sı kadın. Kadınlar 15 eyalet meclisinin 10’unda başkanlık, 7’sinde başkan yardımcılığı görevini üstlendi. Devlet Konseyi’nde kadınların oranı % 42. 36 bakanlık içinde 10 bakan kadın. (3)
Rakamlar bir yana kalıbımı basarım Gerardo, Fidel’i Devrim Meydanı’nda uğurlayan milyonlar arasındaydı. Ve partinin zoruyla sokağa çıkacak birine hiç ama hiç benzemiyordu!
Esin Saraçoğlu
Notlar:
(1) Bkz. http://www.constitutionnet.org/files/Cuba%20Constitution.pdf
(2) Söz konusu metnin içeriği ve ilgili tartışmalar için bkz: http://haber.sol.org.tr/bizimamerika/kuba-komunist-partisi-kongresi-sona… ve http://haber.sol.org.tr/bizimamerika/kuba-kapitalizme-yelken-acti-mi-64376
(3) Bkz. Celil Denktaş, Üç Açıdan Küba, Ocak 2012, Notabene Yayınları. Kitabın ilk bölümü konu hakkında geniş bir çerçeve sunuyor.